30 Nisan 2012 Pazartesi

pazar

pazar günlerini hiç sevmem pazartesi geliyo diye üzülmekten pazarın tadını çıkaramam çoğu zaman ama bu hafta eğlenceli bir pazar geçirdim :) Eşimin katıldığı fotoğrafçılık kursundan projesi için çekim yapması gerekiyordu bende onun eşilikçisi oldum bu hafta..

 öncelikle güneşin günaydınıyla uyanılır 


hızla yapılan bir erken kahvaltıdan sonra düşülür yollara
(tabii yol böyle değildi ama ben böyle olsun isterdim )
 

 yanına kitap alınır mutlaka 


güzel kareler ölümsüzleştirilir


enerji depolamak için pasta eşliğinde kahveler içilir 


gün hiçç bitmesin istenir ama ne yazıkki güneş batınca pazartesi telaşı geri döner :((


herkese sendromsuz pazartesiler canlar :)

20 Nisan 2012 Cuma

bir mim daha

 Düş Kızı'm mimlemiş beni

1- Burçlara inanıyor musunuz? Burcunuz nedir?

Hiç inanmıyorum sadece burcumun koç olduğunu biliyorum :)

2- Hayattaki idealiniz, ulaşmak istediğiniz en son nokta nedir?

Ayy bu zor bir soru işte gelecek hakkındaki soruları cevaplamak istemiyorum çünkü hayat o kadar ikiyüzlü ki sağ gösterip sol vuruyor okuduğum yıllarda idealden ideale koşarken şimdi yaşamın getirdikleriyle yetiniyorum ama yakın gelecekteki ilk idealim bebek sahibi olmak.


3- Aşka inanır mısınız? Sizce aşk nedir?
 
AŞKK ahh AŞKK kim inanmazki bu duyguya, bence aşk beynin düşünme ve mantık yetisinin tamamen kaybedildiği her nekadar aksini iddia etselerde (aşk bitmez gibi..) zamanla evrim geçirerek hayatımızı daha makul yaşamamıza olanak tanıyan ilginç bir oluşumdur :)
 
4- Hayalleriniz nelerdir? Hayal kurmak sizce nasıl bir duygudur?

Tam benden bekleneceği gibi.. İtalya'da yaşamak :)
 
5- Sizce gerçek bir arkadaşın özelliği nasıl olmalıdır?

Ağlanacak bir omuza sahipse eğer işte o benim arkadaşımdır

 
6- Hobileriniz var mı? Nelerdir?

Olmazmı kitap almak, okumak en büyük hobim :) 


bunun yanısıra goblen işlemekte var tabi :))

buda son başladığım goblenim..

aaa bitti bile :((

arkadaşlar mimlendiniz :)
 

 

17 Nisan 2012 Salı

mimlendim :)


Mimlendim ve ödüllendirildim ey dostlar kim tarafından mı... sevgili suzangia


1) Mesleğin seni mutlu ediyor mu? 

    Ne yazık ki mesleğimi yaparken mutlu değilim nitekimde şuanda işsizim 


2) Dilediğin meslek miydi? 

    Türkiye eğitim koşulları mağduruyum aslında okumak istediğim bölüm moda tasarımda lakin sınav sistemi yüzünden pazarlama ingilizce reklamcılık muhasebe gibi aalanlar aslında dolandım durdum ama hiç biri beni tatmin etmedi

3) Yalnız mı ilişkide yaşamayı mı tercih ediyorsun? 

    Yarim olmadan yapamam ben yalnız kalamam :)) 


4) Tatsız durumlardan kaçınmak için yalan söyler misin, dürüst ol? 

    Puhahah tabikide söylerim neden dürüst olmak adına kendimi tatsız bir durumun içinde bulayımki :)) dimi ama..



5) Yabancı bir dil konuşuyor musun?

   sadece ingilizce o kadarki türkçe bile konuşamıyorum :D
 

6) Rüyandaki evde oturuyor musun? Taşınmak veye yurt dışına gitmek istiyor musun?

   Rüyamdaki evde değilim ama rüyamdaki adamla olunca evde rüya evim oluyor sanırım. Taşınmayı elbetteki isterim ama Türkiyede kalmak istemiyorum hayallerim ülkesi İtalyada yaşamak isterim sevdiceğimle..


7) Mobilya değiştirmeyi sever misin?

  Bayılırım İkea evimin herşeyi ahh bide şehrimde olsa orda yatar kalkardım..


8) Çevreye, hayvan korumaya hiç katkın var mı?

  Geri dönüşüm ürünlerini titizlikle ayırırım ve semtimdeki tüm kediler benim :)
 

9) Televizyon ve filmleri sever misin?

   Ne yalan söyliyim tv ile pek aram yok türk dizlerini izlemiyorum ama film izlemeye bayılırım 


10) Bırakmak istemediğin kötü huyların var mı?

   İnatçıyım öyle böyle değil ama inat etmek insana herzaman bişeyler kazandırmıyor ben inadım yüzünden çok şey kaybettim ama çokta güzel şeyler kattı bana bırakamak değilde kontrol altında tutmak isterdim 

 
11) Loto veya benzeri şans oyunu oynar mısın?

   Oynamam ve buralardan çıkan paralardanda hayır geldiğin inanmam


Teşekkür ederim suzangia :))


eveet ben kimleri mimlesem ve ödüllenndirsem acaba

 

16 Nisan 2012 Pazartesi

Zaman Tüneli

  Facebookun yeni uygulaması olan zaman tüneli birçok insan tarafından sevilmesede ben seviyorum helede bu yaratıcı kapak resimlerini gördükten sonra dahada sevdim becerebilirsem eğer bende yapmak istiyorum :))






















15 Nisan 2012 Pazar

görülmeye değer yerler part 2

Berry Head Kemeri,Kanada








Bora bora Adası

Bryce Kanyonu,ABD

 Büyük Kanyon,ABD

Carerra Gölü, Arjantin

Çin Seddi

14 Nisan 2012 Cumartesi

rüya

  Bir çok insana olmuştur sanırım.. hani bir rüya görürsünüzde huzursuzluk içinde uyanırsınız hatırlamazsınız ama iyi olmadığını bilirsiniz, işte öyle bir rüya sabahın alacakaranlığında kaldırdı beni içimde sıkıntı bekliyorum güneş doğsunda neşeme kavuşayım diye ama gri bulutlar engel oldu güneşime yağan yağmur kasvetli hava daha beter sıktı ruhumu ama hala umudum var ilerleyen saatlerde açacak güneşim, dikildim camın önüne evrene iyi mesajlar gönderiyorum çabucak iyi şeyler çıkar önüme diye bir rüya haftasonumu böyle mahvedemez bana cumartesiden pazartesi sendromu yaşatma oldumu :)
  Mutlu haftasonları..

4 Nisan 2012 Çarşamba

parayla alınamayan mutluluk


dün mailime bu yazı geldi çok doğru tespitler var ve sizinlede paylaşmak istedim
 
  İnsanlara onları neyin mutlu edeceği sorulduğunda, çoğunlukla cevabın "para" olduğunu biliyoruz. Diğer taraftan
 "iyimser" olmanın mutluluğu kolaylaştırdığı yönünde çok sayıda yayın, beynimizi yıkamaya devam ediyor. Yakın zamanda yapılan bazı araştırmalar, mutluluğun önemli ölçüde; tatmin bulma kapasitesi, başkalarına iyilik yapma kapasitesi, yakınlık kurma ve arkadaşlık kapasitesi ile ilişkili olduğunu işaret etmektedir.
Diğer taraftan Seligman yaptığı araştırmalar sonucunda, mutluluğa giden üç temel yol olduğunu söylemektedir:
 Bunlar, sahip olmak, yapmak ve olmak'tır . 
Sahip olmak, para aracılığı ile elde edilecek olanlara bağlıdır ve yazar buna, "tatlı hayat" demiştir. Para ile satın alınan ve kişi için son derece değerli bir objenin verdiği hazzın en fazla dokuz ay sürdüğü saptanmıştır. Üstelik sık sık alışveriş yapmak "doyum" değil, duyarsızlaştırma yaratmaktadır.
Yapmak, eylem içinde ortaya çıkmaktadır. Bu eylem sevilen bir dostla fikre dayalı bir sohbet, kişinin içine girerek dinlediği klasik müzik veya okuduğu kitap, kaya tırmanışı yapan bir sporcunun yaşantısı olabilir. Yazar bu durumu "iyi hayat" olarak tanımlamıştır.
Olmak ise, kişinin kendisini aşan bir amaca hizmet etmesini içine alan bir durumdur. Zamanının, parasının ve
 enerjisinin bir bölümünü sosyal sorumluluk projelerine ayırmak bu bağlamda ele alınabilir. Bu yaklaşım "Bunun bana ne faydası var?" olarak özetleyebileceğimiz Anglo-Sakson yaklaşımının tam tersidir ve "Bunun başkalarına ne faydası var?" olarak tanımlayabileceğimiz farklı yöndeki bir zihin haritasının sonucudur. Örneğin, kendinden daha az şanslı olan insanlara karşı kendini sorumlu hissetmek, kişileri bu tür eylemlere yaklaştırmaktadır.

  Yaşam doyum puanı yüksek olanların hayatlarında var olan özellikler incelendiğinde şunlar bulunmuştur:
*       Komşusunu tanımak. Komşu ile yakın ilişkiler kişisel mutluluğa % 34 etki etmektedir.
*       İş için yolda tüketilen zaman mutluluk üzerine doğrudan ve olumsuz etki yapmaktadır.
*       Bir sosyal kulübün veya cemaatin üyesi olmak ve en az ayda bir kere düzenli olarak bir araya gelmek.
*       İnsanlarla iletişim imkanı veren bir iş yapmak.
*       Doyurucu bir cinsel yaşam.
*       Gün içinde tam sessizliğe zaman ayırmak.
*       İyi bir evlilik veya beraberlik sürdürmek.
*       Çocuk sahibi olmak ve onunla vakit geçirmek.
*       Az televizyon izlemek
Kısa bir süre önce hayatını ölüm döşeğindeki hastalara bakarak geçiren Avustralyalı hemşire Bronnie Ware emekli olduğu zaman meslek hayatındaki izlenimlerini, "Ölüm Döşeğindeki Beş Büyük Pişmanlık" adlı kitapta toplamıştır.
1) Keşke başkalarının ne diyeceğine bu kadar çok değer vermeseydim.
2) Keşke bu kadar çok çalışmasaydım.
3) Keşke duygularımı dile getirseydim.
4)Keşke arkadaşlarımdan kopmasaydım.
5) Keşke daha çok mutlu olsaydım.

Görüldüğü gibi ölüm döşeğindeki hiç kimse, "daha çok para kazansaydım" dememiştir. Oysa insanlara "Daha çok mutlu olmak için neye ihtiyaç duyarsınız?" sorusunun cevabının genellikle, "para" olduğunu en başta belirtmiştik. İnsanların büyük çoğunluğu mutluluğun gerçekte bir seçim olduğunu ancak ölümle karşılaşınca fark etmektedirler. Mutluluk, bunu sağlayan zihin yapısına sahip olmak ve mutlu olmaya giden hayat yolunu benimsemekten geçmektedir. 
Alışkanlıklarından vazgeçmek ve konfor alanlarından çıkmak istemeyen insanlar daha mutlu olma şansından da kendilerini yoksun bırakmaktadır.Ölüm döşeğindeki insanların en büyük pişmanlıklarından birisi de, bu kadar çok çalışmak yerine çocuklarıyla vakit geçirmemek olmuştur. Birçok genç aile, aynı yaşta çocuğu olan arkadaşlarla tatile çıkmayı ve herkesin kendi dünyasında yaşadığı bir tatil yapmayı tercih etmektedir. Oysa sadece aile üyelerinin birlikte olduğu ve çocuklarının gelişim ve  büyümesini izlemek, tekrarlanamayacak anılara sahip olmak anlamına gelmektedir.
Sonuç
Görüldüğü gibi mutluluk sahip olduklarımızın bize vereceği değil, kendi iç dünyamızda 
gerçekleştirebileceğimiz bir duygudur. Bir hedef olmaktan çok yolculuğun kendisinden alınacak bir hazdır. 


 

görülmeye değer yerler part 1

bagon,myanmar


angkor wat, kamboçya


antelope kanyonu,ABD

angel şelaleleri,venezuella


 azores

3 Nisan 2012 Salı

b.day

Bugün benim doğumgünüm her yıl heyecanla beklediğim bir ay öncesinden insanları unutmamaları için örgütlediğim o büyük gün nihayet geldi ama bu kez ben heyecanlanmıyorum beklenti içerisine girmiyorum bilmem ilerleyen yaşa üzüntümden bilmem şu sıralar hayata baktığım pencereden kaynaklı.. öyle bir ruh hali işte...
 neyse adet yerini bulsun yinede mutlu yıllar bana :)