12 Ocak 2012 Perşembe

beyaz ev agva

2 kişilik,1 gece konaklama hediyesi düzenlenmiş..beyaz ev Ağva'da 1 gecelik konaklama :) peki kimmi düzenlemiş tık tık
kaçırmayın, üzülürsünüz

biri beni durdursun..

Sizede oluyormu bilmem ama bu aralar ilginç ruh hallerinin kıyısında geziyorum.. herşeye merak sarıyorum ama yaptığım tek bişey oluyor, yapmak istediğim o kadar çok şey varken nasıl sadece birinde takılıyorum bilmiyorum. Şu anda da asya dizilerine takmış durumdayım my princess dizisini izledim şimdide summer scent dizisini izliyorum ne blogumla ilgileniyorum ne kitap okuyorum ne goblen işliyorum sadece dizi izliyorum ve izlemek istediklerimin listesi sürekli arttığından sanki yarın ölecekmişim gibi bilgisayar başından kalkamıyorum şu korelilerin dramı ve komediyi bu kadar güzel işlemelerine bayılıyorum ağlarken aynı zamandada kahkaha atabiliyorum :) ama ben çıkmak istiyorum artık bu ruh halinden normal hayatıma dönmek istiyorum..:(
Biri beni duysun ve durdursun :))

3 Ocak 2012 Salı

kralların sanatı

Goblen; kralların sanatı olarak bilinmektedir. Bu nitelemeyi, başta ortaya çıkış şeklinden almaktadır. 17.yüzyılda Avrupa saraylarında sarayların dışı gibi içi de görkemli döşenirdi. Sarayın halılarından kapılarına, perdelerine, koltuklarına kadar her bir eşyada krallığa yakışır bir stil, ihtişam aranırdı. Bu zamanda dekorasyon, en ihtişamlı devirlerini yaşamıştır denebilir. Duvarlardaki resim ve tasvirler, koltukların yüz işlemeleri, perdeler, goblen denilen bu sanatın doğuşunu ortaya koymuştur. 1662 yılında Fransa'da sarayın bu ihtiyaçları için özel bir imalathane kurulmuştur. Bu imalathane, GOBELİNS adında bir ailenin sahip olduğu köşkte bulunduğu için ismini buradan almıştır.
 Türkiye'de daha çok Çarpı işi olarak bilinen el sanatının yarım çarpı işi olarakta tanımlanabilir goblen.Son derece zahmetli emek gerektiren bir iş, bittiği zaman ise ortaya müthiş bir tablo çıkıyor. Bende bu sanatla annem sayesinde tanıştım ve Bulgaristandan getirtiğimiz goblen kitlerimin ilkini bitirdim ikinciside bitmek üzere bakalım beğenecekmisiniz :)

Bu benim ilk panom, bu işin erbabı insanlar ilk çalışma için fazlasıyla zor bir model seçtiğimi söyledi renk geçişleri çok fazlaydı neyseki 1:4 tekniği ile işlendi uzundan biraz kısa bir sürede bitirdim :))

bu da bitirmek üzere olduğum goblenim çok şirin :)
Eğer daha fazla bilgi edinmek isterseniz tık tık türkçede sayfalar var ama genellikle baskılı goblenler var bu Avrupa goblenleri şemalı ve daha küçük delik işi bir kumaşa yapılıyor..




Seni 'AZ' Seviyorum

AZ dediğin küçücük bir kelime .Sadece A ve Z. sadece iki harf.Ama aralarında koca bir alfabe var.O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var.Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında .Biri başlangıç diğeri son.Ama sanki birbirleri içi yaratılmışlar.Yan yana gelip de birlikte okunmak için.Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.Senin ve benim gibi..

Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır!Belki de seni az tanıyorum demek,seni kendimden çok biliyorum demektir.Bilmesem de öğrenmek için herşeyi yaparım, demektir.Belki de az, herşey demektir.Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir..

Bu birkaç satır bu kitabı okumama neden oldu işte ve iyiki de okumuşum... AZ kelimesinin hayatımızda ne büyük bir anlamı varmış meğer çoktan daha çokmuş hemde..
Yüreğine ve kalemine sağlık Hakan Günday..

2 Ocak 2012 Pazartesi

evim yaratıcılığı

evim dergisini bilmeyen yoktur heralde :) ben bağımlısıyım çıktığı ilk günden bu yana her sayısını aldım hatta evlenirken o kadar işime yaradı ki o dergiler, şipşirin, yaşayan, her köşesinin kullanıldığı bir evim var..
 Hele o ikea ile yaptıkları ortak projeler yokmu bayılıyorum onlara birkaç kez bende evimin fotolarını yolladım yalvar yakar bende istiyorum dedim ama yok arayan soran olmadı belkide şehrimde ikeanın olmamasından kaynaklıdır bilmiyorum ama banada gelin ne olurr :)))

Neyse ne diyordum.. evim dergisini ilk çıktığı günden bu yana alınca haliyle minik dergi tepecikleri oluştu orda burda, atmayada kıyamadım o güzellikleri en sonunda içinden hoşuma giden resimleri kesip bari onları biriktireyim dedim sonra ondanda vazgeçtim o resimler hep gözümün önünde olsun istedim veee bakın ortaya ne çıktı
ben sehpamı çok seviyorum iki yanındada ikea koltuklarım var birinde ben diğerinde mutlaka haylaz kızım oturur.Evim ve İkea birde bir fincan kahve ve kahveden daha nefis bir kitapla değmeyin keyfime  :))